Balıklarla İlgili 10 Gerçek

Balıklar: konu aktivizm olduğunda bile en çok unutulan hayvanlar. Balıkların yaşantılarının görülmesini ve duyulmasını istiyoruz. Onların acı hissetmediği, hafızalarının kısa olduğu mitleri külliyen yalan.

Balıklarla ilgili 10 gerçeği okuyun; balıkların düşündüğünü, hissettiğini, kendi hayatları olduğunu unutmayın. Daha fazlasını araştırın, paylaşın ve en önemli onları yiyecek olarak görmeyin, vegan olun.

Zeka veya hafıza düzeyi bir kıstas olmamalı, hayvanların kendi yaşamlarının öznesi olmaları vegan olmanız için yeterli.

9. ve 10. Fotoğraf: Cansu Özge Özmen / Galata Köprüsü, İstanbul

  1. Bilimsel araştırmalar, balıkların acı ve stres hissetme kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor. Balıklar ağrıyı nörofizyolojik düzeyde deneyimliyorlar. Buna rağmen toplumsal algıda balıklar genellikle “duygusuz” canlılar olarak görülür.
  2. Balıkların kısa hafızaları olduğu gerçekten bir efsanedir. Örneğin kilometrelerce yüzdükten sonra bile yönlerini bularak doğdukları yere geri döner, tehlikeleri tanır ve öğrenme süreçlerinde sosyal hiyerarşi gibi deneyimlerinden faydalanırlar.
  3. Balıkların çevresel stres faktörlerine —ağlara takılma, ani sıcaklık değişimleri, oksijen yetersizliği gibi— fizyolojik tepkiler verdiği bilinmektedir. Kortizol düzeylerindeki artış, stresin biyokimyasal göstergesidir.
  4. Balıklar acı veren uyaranlardan kaçınıyor, sonunda ödül olsa bile acı çekmemeyi tercih ediyor ve acı çektikten sonra ağrı kesici özelliği olan uyaranlara yöneliyorlar.
  5. Pek çok balık türü sürüler halinde yaşar ve bu topluluklarda koordinasyon, birlikte hareket etme ve bazen de işbirliği örnekleri görülür. Bu sosyal davranışlar bilişsel beceriler gerektirir.
  6. Manta vatozları gibi bazı balık türleri, aynada kendilerini tanıyabilmektedir. Bu davranış, yüksek düzeyde benlik bilinci göstergesi olarak yorumlanır ve yalnızca sınırlı sayıda hayvanda gözlemlenmiştir.
  7. Balıklar sudan çıkarıldıklarında boğularak ölür. Solungaçları kuru havada çalışamaz hale gelir ve birkaç dakika içinde oksijensizlikten yaşamlarını yitirirler. Bu ölüm şekli acı verici ve yavaştır.
  8. Balıkların mimikleri yoktur. İnsanlar acıyı genellikle mimiklerden tanır. Bu yüzden balıkların acı çektiği yok sayılır. İnsanlar evrimsel olarak kendisine yakın olan hayvanlarla daha kolay empati kurabilirler.
  9. İnsanların farklı türlerin yaşam hakkını tanımasını, cinsiyete, yaşa, biyoçeşitliliğe dair bilgi sahibi olup olmamak, avlanma ve balık tutmayla ilgili görüş ve insan hayatına kıyasla hayvan hayatına verilen değer gibi faktörler de belirliyor
  10. Ancak insanların her türden hayvanı ne kadar kolaylıkla sömürdüğü düşünüldüğünde, hissedebilirliği sorgulanması gereken tür belki de balıklar değil de insan türüdür.

    ——

BurHak’tan Cansu Özge Özmen’in Muzır Neşriyat için yazdığı “Galata Köprüsü’nde bir akşamüstü” yazısını da okumanızı tavsiye ederiz.