İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları’nın çağrısı ile, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve çeşitli topluluklardan oluşan 41 oluşumun imzaladığı bu metni kamuoyunun ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin dikkatine sunuyoruz.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve milletvekilleri, hayvanların ölümünü ve hapsedilmesini öngören, bir katliam ve tecrit yasası niteliğindeki düzenlemeye karşı çıkarak sokakta yaşayan köpeklerin yanında yer almıştır. Mecliste ve sokaklarda, hayvanların ve hak savunucularının haklarını savunmuşlardır. Ne yazık ki bu garabet yasa, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla Meclis’ten geçmiş ve Türkiye tarihine bir utanç tablosu olarak yazılmıştır.
Yasanın Meclis’ten geçmesinin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Yasayı uygulamayacağız” sözünü tüm Türkiye’nin önünde vermiştir. Ancak bu sözün ardından hiçbir CHP’li belediye bu taahhüde uymamış; yasayı uygulamış, hatta korkularından yasada yazmayan uygulamaları dahi hayata geçirmişlerdir. Hayvanların geçici olarak tutulması gereken geçici bakımevleri ve rehabilitasyon merkezleri, yasaya kılıf uydurulurcasına barınağa çevrilmiş; köpekler kalıcı olarak bu ölüm kamplarında hapsedilmiştir.
Bu barınaklar, halk ziyarete geldiğinde “burası geçici bakımevi” denilerek ziyaretçilere kapatılmış; “Geçici bakımevi ise neden hayvanları bırakmıyorsunuz?” diye sorulduğunda ise “Burası barınak” cevabı verilmiştir. Yani yalnızca diploması olan, ancak hayvan sağlığını önemsemeyen CHP’li belediyeler, adeta yasayı uygulamak için yarışa girmiş ve yasayı işlerine geldiği gibi yorumlamışlardır. Öyle ki, “yasayı uygulayacağım” diyerek, en fazla iki köpek sığabilecek padoklara onar tane köpek doldurarak hayvana eziyet ve işkence suçunu işlemişlerdir.
İzmir’de Büyükşehir ve hak savunucuları ile yapılan toplantıda, hayvan hakkı savunucularına yeterince söz hakkı verilmemiş, belediye veterinerlerinin yasaya uymayı çoktan kabul etmiş olduğu görülmüştür. CHP belediyelerinin bazıları, İlk Hayvanlarıı Koruma Kurulu toplantısında, köpek toplarken halkla karşı karşıya geldikleri için valilikten kolluk kuvveti talep etmiştir. Hatta köpeklerin cesetlerini yakmak için KREMATORYUM istemiştir. Ülkemizde insan için bile bir krematoryum bulunmamaktadır. Bir insan ölümden sonra yakılmak istese yakılamamaktadır. “Ötenazi” denilerek iradesi olmayan canlıları katletmeye kılıf arayan AKP zihniyetine yakışacak olan bu talep hepimizi şaşkınlığa, hayal kırıklığına ve üzüntüye boğmuştur.
Bu süreç boyunca hak savunucuları sürekli iletişimde kalmış, iş birliği talep etmiş; ancak bu talepler sürekli geçiştirilmiş, yalan vaatlerle avutulmuştur. Tüm bunlara rağmen, Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki kişilerin haksız yere tutuklanmasına karşı hayvan hakkı savunucuları bu süreçte “Adalet herkese lazım” diyerek sokaklarda olmaya devam etmiş, insanları hayvan hakları ve irade gaspına karşı sokağa davet etmiş; bu süreçte tutuklanmış, işkenceye maruz kalmıştır.
Tüm bu gelişmelerin ardından, hayvanların toplama görevinin taşeron şirketlere ihale edilerek devredileceği yönündeki duyumlar yayılmıştır. Akabinde, İzmir’in doğal ve ormanlık alanlarından köpeklerin toplanacağı haberi kamuoyuna yansımıştır. Bu duyumların ardından, geçtiğimiz günlerde Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’ndan; ısırma ve saldırıya dair hiçbir şikâyeti olmayan, 10 yaşından büyük köpekler tüfekle bayıltılarak alınmıştır. Bu, cinayete teşebbüstür; çünkü 5 yaşından büyük köpeklere tüfekle anestezi uygulamasının hayati risk taşıdığı tüm veteriner hekimler tarafından bilinmektedir. Kaldı ki “Yasayı uygulamayacağız” diyen CHP, toplamalara çıkarken yanına veteriner hekim alma zahmetinde dahi bulunmamaktadır. Evet, yasanın köpekler toplanırken veteriner hekim bulundurma zorunluluğunu kaldırdığını biliyoruz; fakat verilen sözlerin ardından, anestezi dozuna dair eğitim almamış kişilerin köpekleri vurmaya gönderilmesi, belediye veterinerlik birimlerinin köpeklerin yaşamını hiç umursamadığını açıkça ortaya koymaktadır.
Bu kişiler, yıllardır mevcut yasayı uygulamayarak suç işleyen, tedavisini üstlenmekten kaçındığı kimsesiz köpekleri “uyutma” adı altında öldüren kişilerdir. Öyle ki bu kişiler, Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği bir hayvan hakları toplantısında hak savunucularının karşısına oturtulmuş, savunucular suçlamalara ve iftiralara maruz kalmış; bizzat hekimler tarafından hak savunucularına “Alın, evinizde besleyin” denmiştir.
Tüm bu tablonun ışığında, CHP’nin sokak hayvanlarına yönelik tutumunun var olan sürece zarar vereceğini ve bu süreçte halkın gözünde kazandığı güveni ve meşruiyetini tamamen yitireceğini üzülerek bildiriyoruz. Çünkü biz hak savunucuları, bu toplamalar sona erene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz ve bu iki yüzlülüğü her seferinde ifşa etmeye devam edeceğiz. Adalet arıyorsak herkes için adalet, her tür için adalet arıyoruz. Bu yolda birlikte yürüdüğümüzü hatırlatıyoruz. Hem belediye seçimleri öncesi hem de katliam yasası sonrası verdiğiniz sözleri tutun. Aksi takdirde adalet söyleminizin içi boşalacak, halkın size olan güveni sonsuza kadar sarsılacaktır.
“Hak, hukuk, adalet” söylemini ülkenin her yerine taşıyan CHP’den beklentimiz; tutarlı olması, halkı kandırmaması ve verdiği sözleri tutmasıdır.
Biz, köpeklerle birlikte yaşamak istiyoruz.
