İki Yılda Bir Üreyen Örümcek Maymununu Kısırlaştırdılar, Kısırkaya’da Tutuyorlar

“Orman Bakanlığı, Kısırkaya Barınağı’na bir örümcek maymunu yolladı, maymun kısırlaştırıldı. İBB Veteriner Hizmetleri, soruları cevaplamayı reddetti. Hayvan hakları savunucuları bir yaban hayvanının barınakta tutulmasına tepkili.”

Yazı:Çiçek Tahaoğlu | Bianet | 10 Kasım 2016

İnşasına başladığı günden bu yana hayvan hakları savunucularının tepkisini çeken ve mevzuata aykırı inşa edildiğine dair mahkeme kararı bulunan Kısırkaya Barınağı’nda, köpeklerin yanısıra bir de örümcek maymunu tutuluyor.

Hayvan hakları savunucuları, bu duruma örümcek maymununun bir yaban hayvanı olduğunu ve Kısırkaya koşullarında barındırılamayacağını söyleyerek tepki gösterdi.

bianet’in ulaştığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Veteriner Hizmetleri Müdür Yardımcısı Fahrettin Cerrahi, maymunun Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca “emaneten” Kısırkaya’ya bırakıldığını ve hayvanın kısırlaştırıldığını ifade etti. Çok seyrek üreyen bu hayvanı neden kısırlaştırma gereği duydukları sorusu karşısında Cerrahi, “her şeyin yasal olduğunu” söyledi ve “bu konuda bilgi almak istemenizi hoş karşılamıyorum” diyerek telefonu kapattı.

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) Koordinatörü Burak Özgüner, “İBB’nin kısırlaştırdığı köpeklerde yaşanan komplikasyonların hepsi belgeli. Durum böyleyken bir maymunun kısırlaştırılması yanlıştır. En başta oraya bir maymunun götürülmemesi gerekirdi” diye konuştu.

Yunuslara Özgürlük Platformu’ndan Öykü Yağcı ise “Hangi gerekçeyle kısırlaştırıyorlar, bu işlemi yapan veterinerlerin uzmanlık alanları nedir? Bu soruların hiçbirini araştırmamıza izin vermiyorlar. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, bu hayvanların ticaretine engel olmak yerine, bu hayvanlara el koyuyor ve uygun olmayan ortamlarda barınmalarına göz yumuyor” dedi.

Veteriner Hizmetleri kısırlaştırmayı konuşmak istemedi

* Örümcek maymunu fotoğrafı. Temsili.

İBB Veteriner Hizmetleri Müdür Yardımcısı Fahrettin Cerrahi’nin verdiği bilgiye göre, Orman ve Su İşleri Bakanlığı bir örümcek maymununu geçici olarak Kısırkaya barınağına gönderdi. Hayvanın kısırlaştırma işlemi yapıldı.

Çok seyrek üremeleriyle bilinen örümcek maymunlarının dişileri, iki yıl ile beş yıl arasında, 6 – 8 ay süren gebelikten sonra tek bir yavru doğuruyor.

Bu bilgiyi aktardığımız ve neden kısırlaştırma gereği duydukları sorusunu Cerrahi, “Bilmiyorum, Bakanlık istemiştir herhalde” diye yanıtladı. “Tabii ki bilimsel metodlar vardır, her şey yasaldır” diyen Cerrahi, konuyla ilgili diğer sorularımızı yanıtlamayı reddetti.

“Kısırkaya maymunun ekolojik ihtiyaçlarına uygun değil”

HAKİM koordinatörü ve veteriner teknisyeni Burak Özgüner, Kısırkaya barınağının bir örümcek maymunun ekolojik ihtiyaçlarını karşılayamayacağını söylerken, “Bu hayvan köpeklerle birlikte tutulamaz. Stres faktörü çok önemli. Oradaki karga tulumba yöntemlerle stresten ölebilir” dedi.

“Oraya köpeklerin bile götürülmemesi gerekiyor. Zaten tesisin mevzuatlara aykırı inşa edildiği, yani hayvanların ihtiyaçlarına uygun olmadığı yönünde mahkeme kararı da mevcut.

“İBB’nin kısırlaştırdığı köpeklerde yaşanan komplikasyonların hepsi belgeli. Köpekleri bile kısırlaştıramazken, özel uzmanlık gerektiren bir egzotik hayvanın kısırlaştırılması cinayete teşebbüstür.

“En başında oraya götürülmemesi gereken bu maymunun acilen oradan alınması gerekiyor. Kısırkaya’ya giden bir gönüllü, maymunun çok kötü durumda olduğuna şahit olmuş.”

“Rehabilitasyon merkezlerinin çoğalması lazım”

Özgüner, hayvanat bahçeleri dolu olduğu için maymunun barınağa gönderildiğine dair bilgi aldıklarını söylerken şöyle konuştu:

“Türkiye’de sadece altı kurtarma merkezi var. Bu tür hayvanların rehabilitasyonu için bu merkezlerin kaliteli kadrolarla çoğaltılması gerekiyor. Bu merkezleri çoğaltmaya yönelik bir girişim yokken, yetkililerin ‘kapasite doldu, o yüzden barınağa götürdük’ demeleri kabul edilemez.”

“Yaban hayatı koruma merkezleri açılmalı”

Yunuslara Özgürlük Platformu’ndan Öykü Yağcı da örümcek maymunu gibi türlerin canlı ve cansız örneklerinin uluslararası ticaretinin Türkiye’nin de taraf olduğu Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) ile düzenlendiğini söylerken şöyle konuştu:

“Google’da basit bir aramayla Türkiye’nin dört bir yanında, bu maymunların evcil hayvan sıfatıyla satıldığını görebiliyorsunuz. Fiyatları 2 bin liraya kadar çıkıyor. Orman Bakanlığı nasıl oluyor da üretim çiftliklerine engel olmuyor? En büyük suç bu hayvanların doğal yaşam ortamlarından koparılıp eşya gibi satılması ve hayvan ticareti. Tüm sorunlar bu noktada başlıyor.

“Şahısların sattığı maymunları şikayet ettiğimizde, Bursa Karacabey’deki hayvanat bahçesine yolluyorlar. Oradaki koşulların da ne kadar iyi olduğundan şüpheliyim.

“Ülkeye yasadışı şekilde sokuldukları için geldikleri yerlere geri göndermek de mümkün olmuyor. Hayvanlar arafta kalıyor. Hayvanları alıp, yüklü miktarda ceza kesiyorlar ama gerisi ahbap-çavuş ilişkisiyle geçiştiriliyor.

“Aldıkları paralarla keşke yaban hayatı koruma merkezleri yapsalar, en azından iyi bir düzenleme yapılana kadar hayvanlar orada tutulabilir. Ancak hiçbir denetim olmadığı için, hayvanlara el koyup kötü koşullarda barındırıyorlar ve bir taraftan bu hayvanların satışı, insanların eğlencesine sunulması bir kısırdöngü olarak devam ediyor.

“Bütün bu usulsüzlüklerin sorumlusu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Doğa Koruma Ve Sulak Alanlar Şube Müdürlüğü’dür.” (ÇT)

Show CommentsClose Comments

Leave a comment